5 Nisan 2012 Perşembe

işte öyle bir şey


Büyük laflar kullanmayı bilmiyorum. Yaşadıklarımı süslü sanatlı anlatınca daha bi yaşanılası olmuyorlar çünkü. Gördüğüm rüya değişmiyor, nefret ettiklerim, önemsediklerim, içtiklerimin tadı ya da gözbebeklerim… Hem değişmesi gibi bir talebim de yok zira. Düpedüz, gri olmasa da metalik gri günlerin içinde volta atmak alt üstü. Kefene biraz daha dikiş atmak yani… Bazen en geçimsiz anılarla, bazen doymuşlukla ama her seferinde değişmeyerek aksine yineleyerek! Gülerek her adımda biraz daha ironik kahkahalarla; ha ya da diş arası gülümsemeyle. Küfreder gibi oturarak kimi zaman koltuğuma; iç geçirmeye üşenerek… Uyanarak, uyuyarak; öyle ya da böyle işte her sabah yaşamın karşısına geçip bağdaç kurup oturuyorum. Hadi şimdi eyvallah!
Nil kzlrmk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.