Bir cümleye bazen
diyerek başlamaktan
hep kaçınmışımdır
aslında ama gerçekten bazenler
varmış hayatta. Bugün mesela 25 yıldır
bana düşen ödevi ilk defa yerine getirip bugün ben ne yaptım diye düşündüm.
AhJ iyi ki düşünmüşüm.
Sanırım
lafın salatasını
biraz bol oldu deyip ağzımdaki baklayı çıkarmalıyım.
Gerçi ana menü zayıfsa
salataya yüklenmek şartJ Önce bir şey
fark etmek zorunda olduğumun
farkına vardım. İçimde
garip bir üzüntü
demeyeyim de ben ona bir ego zedelenmesi bir üstü
örtülü mağlubiyet
ezikliği olduğunu fark
ettim. İlk etapta
bu zor oldu tabi. Yani yüzleşmek. Kolay değildi uzun süredir öyle
olduğunu sandığın şeyin
aslında çok
net bir şekilde öyle olmadığını
anlamak. Hayır, burada
netliğin özellikle
vurgusunu yapmak durumundayım; çünkü eğer bir şey hala net değilse kaytarma
şansınız oluyor kendi kendinizden. Ama netti, öyleydi. Ve yapacak bir şey
yoktu. Hayır, aslında vardı: kedime mamasını verdikten sonra çıkıp dışarı o lanetleyip
hiç sevmediğim yağmura değe değe (zira artık sevmediğim durumlara alışmam
gerekiyor) foto makinemi alıp saçma sapan kadrajsız fotolar çekmeye çalıştım.
Sonra istasyona oturdum ve her geçen trene el sallamadan geri geleceklerini
bilmenin rahatlığıyla diş aralığından gülümsedim. Bu gülümseyişte şike vardı !
nil kızılırmak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.