Biz ki yüzyıllardır sorulan bu soruyla ve
cevabının olmayışı yalanıyla geçindik durduk. ‘’Kadınları anlamak gerçekten çok
zor, ne isterler?’’ paradoksu beşikten bastona hepimizin bilinçaltını işgal
etmiş ve hatta onun bir paradoks olduğu dayatılmıştır. Birisi de çıkıp ‘’acaba
ne isterler’’ diye düşünme eğilimine düşmeye görsün, anında bulaşıcı hastalık
gibi önü kesilir bu düşüncenin. Çünkü hazır değildir cevaba. Çünkü yüzyıllardır
kendisi de bilir insan bu sorunun cevabını. Bilir de bir suç gibi saklar durur.
Günümüzde esirliğimizi üstüne para
verdirerek sigortalatmak suç değildir. Günümüzde yüksek doz koyun sürüsü
güdüsünü damardan verip uyutmak suç değildir. Günümüzde bakanların zaafını
yasalaştırmak suç değildir. Günümüzde nikâhı olmayan kadını dövmek suç
değildir. Günümüzde mahkemelerin ‘’tam ehliyetli’’ bir suçluyu ergen altı
göstermesi suç değildir; montajla halledebilirsiniz hayalinizde rahatlığı
vardır. Günümüzde RTÜK’ün seyirciyi hormon dengelerini aşmış cinsel mekanizma
kabul edip kendi atını seyircinin evinde koşturma isteği suç değildir.
Günümüzde suç, suç değildir. Günümüzde günümüzü yaşamak suçtur.
Şimdi bütün bunların ‘’Kadın Paradoksu’’
ile ne alakası var diyeceksiniz. Sorun da bütün bunlar işte. Aslında ‘’Kadınlar
Ne İster’’ diye bir şey yoktur ve hiç olmamıştır. Aksi takdirde sorarlar adama
‘’kime göre, neye göre, hangi durumda hangi olay karşısında, nasıl birinden vs’’…
Meselenin baba ocağı ‘’İnsanlar Ne ister’’dir. Kadın da bir insan olduğuna göre
-ki biliyorum bunu kabullenmek epeyce zor ama inanın öyle- insanca yaşamak
ister sevgili kardeşim. İnsan olmak ister. Günümüzü suç saymadan yaşamak ister.
Ötesi teferruat!
Nil
Kızılırmak-
TARSUSUN SESİ KÖŞE YAZISI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.