6 Şubat 2012 Pazartesi

YALNIZLIK YAKIŞMAZ SANA



 ‘’Kolay mı bu kadar ‘’ dedi. ‘’Bu kadardan da kolay’’ dedim.  Yalnızlığını nasıl yeneceği üzerine düşünüp duruyordu adam bazen günlerdir bazen aylardır bazen senelerdir yapıyordu bunu. Yapma olsun bitsin dedim. Düşünme. Sen düşündükçe üstüne üstüne gelecek bilincinin altına girecek ve geçimini buradan sağlayacak. Bu kuluçka devresidir onun. Ve yalnızlığın gelişme aşamasında sen aslında olmayan bir şeyin acısını çekeceksin. Zordur olmayan bir şeyle uğraşmak. Keşmekeş bir iştir. Sen kalabalıklaşmaya çalıştıkça o kalabalığın en üstünden el sallayacak; ‘’beni unutma’’. Ve yüzün düşecek benzin solacak küçülecek devrilecek uyuşacaksın. ‘’Yalnızım aslında’’ masalı saracak başa. Sonra dünya küçülecek sen gittikçe büyüyeceksin ekranda. Komik bir merkeziyetçiliğe bürünecek her şeyden nasibini almış yeni doğmuş bir çocuk ironisiyle bilmiş bilmiş dolaşacaksın. ‘’Oldum artık bende’’ diyeceksin. Hani hep yalnızlık hastalığının son aşaması artık alıştımlardır ve ben böyle daha güçlüyümlerdir, oysa sen hala yoksundur aslında olduğunu kabullenmeyen de kendinden başkası değildir aslında güçlü falan da değilsindir mukavvadan bir savunmadır o
      Yalnız olmak aslında güç bir iştir o yüzden herkese de yakışmaz o yüzden yakıştıramam sana yalnızlığı. Bi kere ömür boyu sakat kalmayı kabulleniş gibidir.…Sen bi topallayıp bi doğrulursan yakışmazsın işte. Bi kere ateşe yürümekle ateşin içinde yaşamak arasındaki fark gibidir. Sen değip değip yıkarsan ruhunu yakışmazsın işte. Bi kere her şeyden öte kendin olmaktır. Dünyaya bir daha gelsen yine kendini sevebilme isteği duymaktır. Sen başka öznelere açarsan gözünü yakışmazsın işte. Bi kere sen sırf ‘’ sen ‘’ olduğundan yakışmazsın işte Dublör kalırsın bu yalnızlığa !
nil kzlrmk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.