‘’Kolay mı bu kadar ‘’ dedi. ‘’Bu
kadardan da kolay’’ dedim. Yalnızlığını nasıl yeneceği üzerine düşünüp
duruyordu adam bazen günlerdir bazen aylardır bazen
senelerdir yapıyordu
bunu. Yapma olsun bitsin dedim. Düşünme. Sen
düşündükçe üstüne üstüne
gelecek bilincinin altına
girecek ve geçimini buradan sağlayacak.
Bu kuluçka devresidir onun. Ve yalnızlığın gelişme aşamasında sen aslında olmayan bir şeyin acısını çekeceksin.
Zordur olmayan bir şeyle uğraşmak. Keşmekeş bir iştir. Sen kalabalıklaşmaya çalıştıkça o
kalabalığın en üstünden el
sallayacak; ‘’beni unutma’’. Ve yüzün düşecek benzin solacak küçülecek
devrilecek uyuşacaksın. ‘’Yalnızım aslında’’ masalı saracak başa. Sonra dünya küçülecek
sen gittikçe büyüyeceksin ekranda. Komik bir merkeziyetçiliğe bürünecek
her şeyden
nasibini almış yeni doğmuş bir çocuk
ironisiyle bilmiş bilmiş dolaşacaksın. ‘’Oldum
artık bende’’
diyeceksin. Hani hep yalnızlık hastalığının son aşaması artık alıştımlardır ve ben böyle daha
güçlüyümlerdir, oysa sen hala yoksundur aslında olduğunu kabullenmeyen de kendinden başkası değildir aslında güçlü falan
da değilsindir
mukavvadan bir savunmadır o…
Yalnız olmak aslında güç bir iştir o yüzden herkese de yakışmaz o yüzden yakıştıramam sana yalnızlığı. Bi kere ömür boyu
sakat kalmayı
kabulleniş
gibidir.…Sen bi topallayıp bi doğrulursan yakışmazsın işte. Bi kere ateşe yürümekle
ateşin içinde yaşamak arasındaki fark gibidir. Sen değip değip yıkarsan ruhunu yakışmazsın işte. Bi kere her şeyden öte
kendin olmaktır. Dünyaya
bir daha gelsen yine kendini sevebilme isteği duymaktır. Sen başka öznelere açarsan gözünü yakışmazsın işte. Bi kere sen sırf ‘’ sen ‘’ olduğundan yakışmazsın işte… Dublör kalırsın bu yalnızlığa !
nil kzlrmk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.