6 Şubat 2012 Pazartesi

ötenazi sokağı 4


Sadece ben olmak istemenin utanç verici anlamsızlığı içinde şaşkınlaşırken,birileri birden çokları olmak istemenin gururuyla yükseliyorlar dibe.Dipte fırtına çok olur diyor bir bilge ama durgunluğun azami baskınlığını görmezden geliyor çaylaklar,çıraklar…Yılanlar,çıyanlar…
Titrek yalancılar zıpkınlaşıp atılıyorlar maskeler ve maskeler kaçarken kullanılmışlıktan,bir üzünçe doğru daha yazılıyor alınları.oysa zincirden daha yeni kurtuluyorken o esmer; yumuşak ağ tuzağın dayanılmaz rahatlığına kanıyor ve düşüyor.
Maske düşüyor!
Bağırıyor!
Zemin kayıyor mekansızlığa ve gidiş gelişler,gölgeye bürünüp kopuyor birbirinden.Anlamlar bastırıyor akşamı ve sandalyeler yalan söylüyor oturanlar hakkında.Kahkahalar yanlış atılıyor koridorda.Bilinç bulanıyor ve
Kusuyor!
Kuskunçluk bırakır mı yorgun vücudu acaba birgün ve beden kimyasını sorgulamaktan vazgecer mi diye düşlüyor o esmer…
Ve maske cevaplıyor yüzleri; yüzler düşüyor,maske kalıyor!!!
(nil kızılırmak)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.